-
kar gibi : temiz, beyaz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar kuytuda, para pintide eğleşir : "her şey, saklanabilen yerde ve saklamasını bilenin yanında bulunur" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz : "elverişli bir ortamda çoğalan şeyler, ortam elverişliliğini yitirince yok olur" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar susuzluk kandırmaz : "gerçek gereksinimler, avutucu, oyalayıcı şeylerle karşılanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek : kimsenin sezemeyeceği biçimde gizli iş çevirmek"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra