- ak
isim Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
- temiz
sıfat Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik"Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." - A. Ağaoğlu
- göz akı
isim, anatomi Göz yuvarının dışını saran, katılgan dokudan oluşmuş, dayanıklı beyaz çeper, sert tabaka
- akkor
sıfat Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan"Akkor kömür."
- yumurta akı
isim Yumurta sarısını saran az akışkan, albümince zengin, saydam madde
- saf
isim Dizi, sıra"Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." - E. E. Talu
- saf
sıfat Katıksız, arı, katışıksız, halis, has"Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim." - H. S. Tanrıöver
- beyaz
isim Ak, kara, siyah karşıtı
- soluk
isim Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin
- soluk
sıfat Rengi atmış olan, solmuş, uçuk"General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor." - E. M. Karakurt
- sert tabaka
isim, anatomi Göz akı
- solgun
sıfat Rengini, tazeliğini, canlılığını veya parlaklığını yitirmiş olan, solmuş"Öyle solgun, öyle zayıftı ki bir yolcudan ziyade bir hastaya benziyordu." - O. S. Orhon
- aklık
isim Ak olma durumu"Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi." - R. Ilgaz
- akçıl
sıfat Rengi atmış, ağarmış"Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi." - R. H. Karay
- ağartmak
-i Ak duruma getirmek, beyazlatmak"O zaman da denizde sakal ağartmış olanların çoğu bu işte bir bit yeniği var diye işkillenmişler." - Halikarnas Balıkçısı
- beyazlatmak
-i Beyaz duruma getirmek, ağartmak
- beyazlık
isim Beyaz olma durumu"Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." - N. Hikmet
- lepiska
isim Leipzig şehrinde üretilen ipek
- renksiz
sıfat Rengi olmayan"Islak topraklardan renksiz dumanlarla beraber keskin bir toprak kokusu yükseliyor." - H. E. Adıvar
- saflık
isim Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet"Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi." - A. Gündüz
- san
isim Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
- sararmış
- ak renk
- beyaz ak
- beyaz derili adam
- beyaz giysi
- beyaz, soluk benizli, solgun, beyaz ırktan olan, sütlü kavhe, yumurta akı, göz akı, gözün beyaz kısmı
- beyazca
- gümüşten yapılmış boş
- sert kat
- yatak madeni
- yazısız
- öfkeden bembeyaz kesilmiş