- acele
sıfat Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi"Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor." - E. M. Karakurt
- baş dönmesi
isim Gözün kararmasıyla düşecek gibi olma durumu
- dönmek
nsz Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek"İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum." - Y. Z. Ortaç
- sarmak
-i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
- döndürmek
-i, -e Dönmesini sağlamak
- çalkalamak
-i Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak"Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" - A. İlhan
- telâş
Trafik ve İlk Yardım, Herhangi bir nedenle acelecilik, kaygı, tasa, endişe, şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa.
- curcuna
isim Gürültülü, karışık durum"Adnan yatağına uzanmış, dün geceki curcunayı düşünüyordu." - M. C. Kuntay
- hayhuy
isim Boş ve sonuçsuz iş veya çaba"Onca hayhuy arasında, gündeliğin olağan mucizelerini iyiden iyiye unutmuştu." - M. Mungan
- fırıldatmak
-i Fırıl fırıl çevirmek"Sapanı fırıldattı, taşı saldı."
- koşuşma
isim Koşuşmak işi"Benim bir şeyden haberim yok ama doktordan doktora koşuşmanızı beğenmedim." - P. Safa
- fırıldanmak
nsz Fırıl fırıl dönmek
- çevri
isim Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
- çevrinti
isim Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi
- hızla dönmek
- fırıl fırıl döndürmek, fırıl fırıl dönmek, hızla geçmek, curcuna, keşmekeş, kafa karışıklığı
- hszla çevirmek
- tur atıp durmak