- ses
isim Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
- söz
isim Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- çatı
isim Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü"Islak duvarların, rüzgâr vurdukça çatırdayan çatıların altında insanların içi geçti." - L. Tekin
- fikir
isim Düşünce"Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu
- düşünce
isim Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea"Bu düşünce ona epeyce azap verdi." - A. Midhat
- seda
isim Ses"Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır." - Atatürk
- dile getirmek
konuşturmak"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..." - Y. Z. Ortaç
- ilan etmek
bir durumu yayım yoluyla duyurmak"Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." - T. Buğra
- sözcü
isim Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse"Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu." - H. Taner
- ifade
isim Anlatım"Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum." - A. H. Çelebi
- söylemek
-i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin
- belirtmek
-i Açıklamak, tebarüz ettirmek"Üzüntülerini, kırgınlıklarını dudak büküp susarak belirtir." - N. Cumalı
- ifade etmek
anlatmak"Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum." - A. H. Çelebi
- temsilci
isim Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil"Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir." - M. Kaplan
- konuşmacı
isim Bir topluluk karşısında etkili, açık, düzgün konuşarak düşüncesini anlatmada, duygusunu aşılamada yetenekli kimse, hatip, konferansçı"Dinleyiciler konuşmacıyı dikkatle dinlediler."
- ses çıkarmak
- ses, düşünce, fikir, çatı, dile getirmek, söylemek