- kuvvet
isim Fiziksel güç, takat"Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok." - Y. Z. Ortaç
- namus
isim Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet"Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu?" - E. İ. Benice
- üstünlük
isim Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj"Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." - A. Ş. Hisar
- sadaka
isim Dilenciye verilen para"Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık." - M. Ş. Esendal
- etki
isim Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir"Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu." - A. Kutlu
- Hassa
isim Özellik"Büyüklerin çoğunda bu hassa yoktur." - N. F. Kısakürek
- avantaj
isim Üstünlük
- dürüstlük
isim Doğruluk"O zaman parmağımın şerefine içerken, dürüstlüğün şerefine içmiş oluruz, değil mi?" - E. Şafak
- paklık
isim Temizlik
- iffet
isim Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
- erdem
isim Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet"Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya." - N. Cumalı
- fazilet
isim Erdem"Onun iyiliğini, faziletini, şan ve şerefini görmek benim saadetimdir." - A. Gündüz
- itminan
isim İnanma, güvenme"Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir?" - İ. A. Gövsa
- meziyet
isim Bir kişiyi veya nesneyi benzerinden üstün gösteren nitelik"Cemal Paşa'da anlamadığı işi ehline bırakmak meziyeti vardı." - F. R. Atay
- arılık
isim Temizlik, saffet, sililik
- sililik
isim Sili olma durumu, arılık, temizlik
- hasiyet
isim Özellik, hassa
- ismet
isim Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
- nedeniyle
zarf -den ötürü, -den dolayı, dolayısıyla, sebebiyle, hasebiyle, haysiyetiyle
- tesirsiz
sıfat Etkisiz
- değim
isim Liyakat
- iyi ahlâk doğruluk
- binaen. make a virtue of necessity lâzım olan şeyi seve seve yapmak
- fazilet, erdem, üstünlük, avantaj
- gerekli olan şeyden fazilet çıkarmak. virtueless hasiyetsiz
- meziyetleri olmayan
- meziyetleri olmayan.
- tesir. by virtue of yetkisiyle