- kalem
isim Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç"Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir." - F. R. Atay
- Araç
isim Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne
- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- takım
isim Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- araç gereç
isim Bir işin yapılmasında, bir makinenin işletilmesinde kullanılan aletler
- vasıta
isim Araç"Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." - Atatürk
- alet
isim Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- aygıt
isim Birçok parçadan yapılmış alet, cihaz"Telefon bir konuşma aygıtıdır."
- çare
isim Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu"Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı." - N. F. Kısakürek
- teçhiz etmek
donatmak
- avadanlık
isim Bir işi yapmak, bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı
- penis
isim, anatomi Erkeklik organı
- edevat
isim Bir iş için gerekli olan malzemelerin, parçaların tümü"Taş binanın bir odasını mantarlardan, çivilerden ve balıkçı edevatından bir döşeme bürümüştü." - S. F. Abasıyanık
- oyuncak
isim Oyun aracı"Çocuğun elinde oyuncak bir köpek." - B. Felek
- yarak
isim Silah
- teçhizatlandırmak
- alet ile işlemek
- aletle işlemek
- el aleti
- alet, başkasına alet olan kimse, alet, oyuncak, maşa, kukla
- aletle şekil vermek veya yapmak
- herhangi bir işi görmek için gerekli olan vasıta
- herkesin oyuncağı olan kimse
- kalıp gibi aletle süslemek
- sıcak kalıpla kitap kapağına süs yapma.