- zahmet
isim Güçlük"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- yorgunluk
isim Çalışma vb. sebeplerle bireyin ruh ve beden etkinlikleri açısından verimlilik düzeyinin azalması, bitaplık"Yorgunluktan ikimiz de pelteye döndük." - S. M. Alus
- zahmet çekmek
güçlükle karşılaşmak, sıkıntıya katlanmak"Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." - H. F. Ozansoy
- emek
isim Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, zahmet"Ücret emeğin karşılığıdır." - Anayasa
- tuzak
isim Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek
- uğraş
isim Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet"Bu arada köy yaşamından çeşitli sahneleri, uğraşları canlandıran oyunlar vardır." - M. And
- sıkıntı
isim İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet"İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." - P. Safa
- çalışmak
nsz Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak"Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz" - E. B. Koryürek
- meşakkat
isim Güçlük"Günbegün artıyor meşakkat." - Âşık Veysel
- yorulmak
nsz Yorgun duruma gelmek"El ele vererek dost olduk hemen / Yorulmaz dostuyla birlikte giden" - E. B. Koryürek
- didinmek
nsz Çok güçlük çekerek sürekli çalışmak"Size de tiyatronuza da biraz yararlı olabilmek için didiniyorum, parçalanıyorum." - T. Buğra
- yorulma
isim Yorulmak işi"Yaratma heyecanı içinde yorulma denen şey onun dolayına uğramazdı." - H. Taner
- zahmetli iş
- zorlukla ilerlemek
- uğraş.
- yakalanmış
- yorulmadan çalışmak, çok çalışmak, zar zor ilerlemek, güçlükle hareket etmek