- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- ödev
isim Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe"Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." - N. Hikmet
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- iş vermek
birine yapacak iş göstermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- vazife
isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas
- görevlendirmek
-i, -le Birine bir görev vermek, vazifelendirmek, tavzif etmek
- itham etmek
suçlamak, suçlu görmek"Övgü dolu bir itham var yüreğimin söylediklerinde." - E. Şafak
- çalıştırmak
-i, -e Çalışmasını sağlamak
- külfet
isim Sıkıntı, zorluk"İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur." - A. H. Çelebi
- angarya
isim Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti
- paylamak
-i Birine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak"Görümcesi onu paylıyor, o ise Kutlu'nun yüzüne bakıyordu, duymamacasına." - N. Araz
- külfet yüklemek
- vazife, görev, iş