- yumuşak
sıfat Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı"Pamuk yumuşaktır."
- taze
sıfat Bozulmamış, bayatlamamış olan"Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum." - Y. Z. Ortaç
- güzel
sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı"Güzel kız. Güzel çiçek." "Yalının en güzel odası bizimdi."
- hoş
sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- şekerli
sıfat İçinde şeker bulunan
- şeker
isim Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin ge
- tatlı
sıfat Şeker tadında olan"Tatlı elma. Tatlı nar."
- sessiz
sıfat Sesi olmayan, ses çıkarmayan"Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle" - H. F. Ozansoy
- bonbon
isim Şerbet içinde kaynatılarak üzeri şekerle kaplanmış meyve"Geri dönüp yediği bonbonların jelatinlerini topladı." - E. Şafak
- yassı
sıfat Yayvan ve düz"Yassı bir kalpak altında uzun ve sarışın bir yüz, o gün tarihin hatırasına müebbeden aksedip kaldı." - H. S. Tanrıöver
- kolay
sıfat Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı"Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı." - H. Z. Uşaklıgil
- rahat
isim İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
- sevgili
isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet
- verimli
sıfat Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr"Verimli toprak."
- sevimli
sıfat Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, cana yakın, şirin, sempatik"O zaman hayat sevimli ve kolaydı." - N. F. Kısakürek
- nazik
sıfat Başkalarına karşı saygılı davranan"Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti." - E. Şafak
- aheste
sıfat Yavaş, ağır
- latif
sıfat Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan"Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı." - H. E. Adıvar
- şirin
sıfat Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş"Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye Abla" - A. M. Dranas
- lezzetli
sıfat Tadı güzel"Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz." - A. Rasim
- şekerleme
isim Şekerlemek işi
- cici
sıfat Sevimli, cana yakın, hoş, güzel, hoşa giden"Ümit! Ah benim cici kardeşim." - A. İlhan
- fondan
isim İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir şekerleme türü"Çilek, muz, menekşe kokulu fondanlar..." - Y. Z. Ortaç
- gürültüsüz
sıfat Gürültüsü olmayan"Hamit'in bir özelliği de gürültüsüz yerde çalışamamasıdır." - S. Birsel
- maşuk
isim Sevilen, âşık olunan erkek"Biz sevdik, âşık olduk; sevildik, maşuk olduk." - Yunus Emre
- mümbit
sıfat Verimli"Mümbit topraklar."
- mülâyim
- sert olmayan
- tatlı şey
- tatlı, tatlı, sevimli, hoş, şirin, tatlı, şekerleme