- hava
isim Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı
- kalem
isim Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç"Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir." - F. R. Atay
- tasarım
isim Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur"İmgeleme dayanan duyusal tasarımlar, şiirinin başlıca malzemesi." - S. Hilav
- biçem
isim, edebiyat Üslup"Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir biçemde döşedim!" - N. Meriç
- biçim
isim Biçme işi"Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı." - Ö. Seyfettin
- biçim
isim Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl"İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." - S. Birsel
- teknik
isim Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi"Eserin tekniği, sanatını hakkıyla bilen bir şair tarafından yazıldığını belirtmektedir." - A. H. Çelebi
- stil
isim Üslup, biçem
- üslup
isim Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz"Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." - A. Ş. Hisar
- tip
isim Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek"Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi." - B. Felek
- şekil vermek
belirli bir biçime girmesini sağlamak, biçimlendirmek, şekillendirmek
- usul
isim Kökler, asıllar
- usul
isim Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz"Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu." - H. Taner
- usul
zarf Alçak sesle"Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler" - Karacaoğlan
- unvan
isim San"Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı / Türk'üm, bu ad her unvandan üstündür" - Z. Gökalp
- sık
sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."
- tavır
isim Durum, vaziyet (I), hâl"Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu
- moda
isim Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik
- tarz
isim Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas
- zarif
sıfat Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli"Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak." - O. S. Orhon
- tasarlamak
-i Bir şeyin nasıl gerçekleşebileceğini düşünmek, zihinde hazırlamak"Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi." - N. Hikmet
- sıklık
isim Sık olma durumu
- mil
isim Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
- sonda
isim, teknik Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- çeşit
isim Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev"Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur." - N. Uygur
- biçimlendirmek
-i Bir şeye belirli bir biçim vermek, şekillendirmek"Parmaklar artık kuvvetin değil, deli eden arzunun gücünü biçimlendiriyordu." - T. Buğra
- demek
nsz Söylemek, söz söylemek"Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." - B. Felek
- isimlendirmek
-i Adlandırmak
- lakap takmak
bir kimseye onun bir özelliğini belirtecek bir ad vermek"Öyleyse bana da bir lakap bul, dedi, sallanmaktan başı dönen tuzluğu nihayet masaya bırakabildiğinde." - E. Şafak
- boyuncuk
- polen borusu
- güneş saatinin mili
- kalem ucu
- takvim usulü
- tarz, üslup, biçem, stil, moda, çeşit, tip, tavır, biçimlendirmek
- tertip usulü
- tutarlı kılmak