- alay
isim Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk"Düğün alayı. Fener alayı."
- alay
isim Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma
- oyun
isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
- alay etmek
bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapmak
- spor
isim Bedeni veya zihni geliştirmek amacıyla kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü
- spor
isim, bitki bilimi Çiçeksiz bitkilerde üreme organı
- eğlence
isim Eğlenme işi, sefahat"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali
- şaka
isim Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife"Şaka ettiğini ama şakanın tadını kaçırdığını söylüyordu." - A. Kutlu
- eğlenmek
nsz Neşeli, hoşça vakit geçirmek"Masadakiler eğlenirlerken vali dalgınlaşmıştı, pek dinlemiyordu konuşulanları." - A. Kulin
- takılmak
nsz Takma işi yapılmak"O gece üst katla bizim odayı birleştiren merdivenin üstüne koca kapak takıldı." - A. Kutlu
- takmak
-i Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek"Gözlüğünü takıp masaya eğildi." - R. H. Karay
- oyuncak
isim Oyun aracı"Çocuğun elinde oyuncak bir köpek." - B. Felek
- oynamak
nsz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak"Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." - H. R. Gürpınar
- neşe
isim Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret"Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi." - F. R. Atay
- istihza
isim Gizli veya kinayeli bir biçimde alay"Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı." - Y. Z. Ortaç
- şaka etmek
bir kimseye eğlenmek amacıyla takılmak"Şaka ettiğini ama şakanın tadını kaçırdığını söylüyordu." - A. Kutlu
- giymek
nsz Örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek"Kapalı çarşı zevkine göre alafranga sayılabilecek bir entari giymişti." - O. V. Kanık
- alay mevzuu
- değşinme
- eğlence konusu
- gösteriş meraklısı kimse
- spor, kafa dengi, gırgır kimse, sportmen kimse, şaka kaldıran kimse, eğlenmek, oynamak, gösterişli birşey takmak/giymek