- ölüm
isim Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat"Herhâlde padişah da, annesi ve hemşireleri de dostlarının vakitsiz ölümüne karşı çok müteessir olmuşlardı."
- kış uykusu
isim Soğuk ve kurak mevsimlere karşı koyabilmek için canlı varlıkların yapısında görülen olayların bütünü
- uyku
isim Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu"Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz.
- yatmak
nsz Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak"Dörtnala giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak." - N. Hikmet
- çapak
isim Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
- uyumak
nsz Uyku durumunda olmak
- uyuklamak
nsz Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak"Kızım, uyukluyorsun, dadını git bul, seni yatırsın, haydi..." - P. Safa
- gecelemek
nsz Geceyi bir yerde geçirmek"Gönül oralarda gecelemek, ertesi sabahı görmek istiyor." - A. Rasim
- uyuma
isim Uyumak durumu"Her zaman, uyumayı düşündüğü anla uykuya dalması bir olan yapısına hayranlık duymuşumdur." - A. Kutlu
- uykuya geçirmek
- matakai
- mtáqi
- uyumak, yatacak yer sağlamak, uyku