- kul
isim Tanrı'ya göre insan"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
- esir
isim Tutsak"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
- esir
isim, fizik Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz
- tutsak
isim, askerlik Savaşta ele geçen düşman, esir
- bağımlı
sıfat Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi
- esir etmek
tutsak durumuna getirmek"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
- ikbal
isim Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu"Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?" - E. B. Koryürek
- bende
isim Kul, köle"Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- köle
isim, tarih Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir
- cariye
isim Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık"Ben, dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." - P. Safa
- odalık
isim Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın"Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi." - B. Felek
- karavaş
isim, tarih Savaşta tutsak edilen veya satın alınan kadın köle
- halayık
isim Kadın köle, cariye"Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi." - R. N. Güntekin
- köle gibi çalışmak
- köle,
- köle esir