-
esir pazarı : isim Tutsak pazarı
-
esir almaca : isim Karşı takım oyuncularını tutsak ederek kazanılan bir çocuk oyunu"O günkü birdirbirler, köşe kapmacalar, esir almacalar çocukça olmakla beraber herhâlde daha erkekçeydi." - A. N. Asya
-
esir kampı : isim, askerlik Savaşta tutsak olanların toplu olarak gözetim altında bulunduruldukları yer
-
esir almak : tutsak etmek"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
-
esir düşmek : tutsak olmak"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
-
esir etmek : tutsak durumuna getirmek"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
-
esir olmak : tutsak olmak"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar
-
esir yatmak : savaşta düşman eline düşüp uzun süre tutsak kalmak, esarette kalmak"Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı." - İ. O. Anar