-
kapı kulu : isim, tarih Osmanlılarda, devletten ödenek alan, sürekli görev yapan atlı ve yaya askerlerden oluşan teşkilat"Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kul hakkı : isim İnsanların birbirlerine geçen emekleri, hakları
-
kul yapısı : sıfat İnsan eliyle yapılan
-
emir kulu : isim Bir işi, aldığı buyruk gereğince yapmak yükümlülüğünde olan kimse, buyruk kulu"Ali beni de emir kulu yapmak için bütün marifetlerini göstermeye başlamıştı." - C. Uçuk
-
kuloğlu : isim, tarih Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları
-
kul cinsi : isim, tarih Osmanlılarda köle veya karavaşlıktan yetişen kadın
-
kul kâhyası : isim, tarih Yeniçeri Ocağında yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek düzeydeki subay, kul kethüdası
-
kul kethüdası : isim, tarih Kul kâhyası
-
kul oğlanı : isim, tarih Vergi toplayan belediye tahsildarı
-
kul taksimi : isim Herhangi bir konuda eşit olarak yapılan bölüştürme, Allah taksimi karşıtı
-
buyruk kulu : isim Emir kulu
-
kul etmek : kendine aşırı derecede bağlamak, boyun eğdirmek"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
-
kul kusursuz olmaz : hatasız kul olmaz"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
-
kula kul olmak : bir kimsenin buyruğu altında bulunmak"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
-
kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez : "yardım hep en zor anda gelir" anlamında kullanılan bir söz"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
-
kulunuz : alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz"Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."