- ödeme
isim Ödemek işi, tediye"Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde." - Y. Z. Ortaç
- sözleşme
isim Sözleşmek işi
- karar
isim Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- ev
isim Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
- köy
isim Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışılan, konutları ve öteki yapıları bu hayata uygun yerleşim birimi, köylük yer, köy yeri"Vatanseverlik, doğduğu yeri
- yerleşim
isim Yerleşme, iskân
- oturma
isim Oturmak işi"Bu saat, kendimi bildim bileli sofraya oturma saatimizdir." - Y. Z. Ortaç
- tediye
isim, ticaret Para vb. bir şey verme, ödeme
- kapatma
isim Kapatmak işi"Kendi elimdeki poşetin ağzını kapatmaya çalışırken onun elindekilere takıldı gözüm." - E. Şafak
- kasaba
isim Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde"Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk." - C. Külebi
- antlaşma
isim İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt
- anlaşma
isim Anlaşmak durumu"Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" - N. Uygur
- uzlaşma
isim Uzlaşmak durumu, uyuşma (II), uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs"Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" - T. Buğra
- yerleşme
isim Yerleşmek işi"Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim." - Ç. Altan
- tesviye
isim Düz duruma getirme, düzleme
- mutabakat
isim Uzlaşma
- mesken
isim Konut"Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu." - M. Ş. Esendal
- barışma
isim Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma"Araya adam koyup barışmanın yollarını aramaya başladı." - M. Ş. Esendal
- halletme
isim Halletmek işi"Ben bu meseleyi birdenbire halletmenin kolayını buldum." - Ö. Seyfettin
- kararlaştırma
isim Kararlaştırmak işi
- koloni
isim Sömürge
- çökelme
isim, kimya Çökelmek işi, teressüp
- sulh olma
- yerleşim birimi
- hesap görme
- yeni küçük yerleşim alanı, göç, uzlaşma, anlaşma, karar, ödeme
- yeni sömürge