anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

settle

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > settle nedir ?
settle
settle, settle nedir ,settle ne demek
  • sıra

    isim Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi"Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar." - S. F. Abasıyanık

  • sabit

    sıfat Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan

  • karar vermek

    bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver

  • karara bağlamak

    bir davayı, bir sorunu çözümlemek, sonuçlandırmak"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver

  • karara varmak

    bir konuda anlaşmak, bir şeyi kararlaştırmak"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver

  • hesabı kapatmak

    her türlü ilişkiyi bitirmek, sona erdirmek

  • düzeltmek

    -i Düzgün duruma getirmek"Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim." - R. N. Güntekin

  • çözmek

    -i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak

  • göstermek

    -i Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek"Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi."

  • ayarlamak

    -i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."

  • ödemek

    -i Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek"Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." - R. H. Karay

  • oturmak

    -e Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek"Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." - S. F. Abasıyanık

  • anlaşmak

    nsz Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak"Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" - N. Uygur

  • bitirmek

    -i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa

  • düzenlemek

    -i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."

  • yatıştırmak

    -i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."

  • konmak

    -e Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek"Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına." - Ç. Altan

  • çökmek

    nsz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak"Toprak çökmek. Yol çökmek."

  • bağlamak

    -i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak"Gemiyi iskeleye bağlamak."

  • halletmek

    -i Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak"Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." - N. Hikmet

  • sakinleştirmek

    -i Sakinleşmesini sağlamak, sessiz, dingin bir duruma getirmek

  • hesaplaşmak

    nsz, -le Birbirindeki alacakla vereceğin hesabını yapmak

  • yerleşmek

    -e Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak"Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş."

  • yerleştirmek

    -e Yerleşmesini sağlamak"Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu." - C. Uçuk

  • koymak

    -i, -e Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek"Öteki elini doktorun omzuna koydu." - S. F. Abasıyanık

  • kararlaştırmak

    -i Bir konunun, bir işin herhangi bir yolda yapılmasıyla ilgili kesin düşünce belirlemek, tayin etmek"Yola çıkma gününü kararlaştırdılar." - H. E. Adıvar

  • yatırmak

    -i, -e Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak"Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • yatışmak

    nsz Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek"Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı." - R. H. Karay

  • yoluna koymak

    istenilen biçime getirmek, düzene koymak

  • belirlemek

    -i Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek"Ama gidemeyenlerden hangisinin başına ne geleceğini tamamen tesadüfler belirledi." - E. Şafak

  • bank

    isim Çoğunlukla parklarda ve bahçelerde oturulacak sıra

  • durulmak

    nsz Duru duruma gelmek"Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana." - N. Hikmet

  • daldýrmak
  • -de koloniler kurmak, yerleşmek, konmak,
  • yerleþtirmek
  • bir karara bağlamak
  • dibe çökmek
  • halledilmiş
  • oturmak yerleşmek
  • posasını çöktürmek
  • önyargılı
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • ball bearing
  • koyuvermek
  • kaç para eder?
  • kaç zamandır
  • hesapsız kitapsız
  • nasıl ki
  • kaç parça olayım!
  • hadsiz hesapsız
  • kaç paralık (adam veya şey)
  • takınak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı