- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- gerçek
isim Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat"Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir." - M. Kaplan
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- ağırbaşlı
sıfat Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı"Büyüdükçe sabırlı, ağırbaşlı bir insan oldu." - Y. Atılgan
- aklı başında
sıfat Sürekli akıllı davranan"İki aklı başında insan şurada oturmuş konuşuyoruz." - A. Ümit
- mühim
sıfat Önemli"Sivas'tan yükseltilen bu sedanın düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve mühim olduğu takdir buyrulur." - Atatürk
- önemli
sıfat Önemi olan, mühim, ehemmiyetli"Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz." - T. Buğra
- ciddi
sıfat Şaka olmayan, gerçek"Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." - T. Buğra
- tehlikeli
sıfat Tehlikesi olan, korkulu, muhataralı"Bizim aramızda, birbirimiz hakkında çok şey bilmek gereksiz olduğu gibi tehlikelidir de." - R. Mağden
- epeyce
zarf Epey"Türkiye'deyken epeyce çalışmıştım Almancaya." - N. Uygur
- vahim
sıfat Ağır, korkulu, çok tehlikeli, vahametli"Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim." - M. Yesari
- hakiki
sıfat Gerçek"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." - Atatürk
- temkinli
sıfat Davranışlarında ölçülü olan"Temkinli, ağır hareketler hoş görülüyor, daha tesir yapıyordu." - R. H. Karay
- vakarlı
sıfat Ağırbaşlı"Vakarlı, gösterişli bir adam." - R. H. Karay
- vakur
sıfat Ağırbaşlı"Mamafih çok kibar, terbiyeli, nazlı ve vakur bir kadın." - E. İ. Benice
- ciddi, ağrıbaşlı, önemli, şakaya gelmeyen, ciddi, ağır, tehlikeli, ciddi, şaka yapmayan, ciddi
- kellifelli