- bölge
isim Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka"Maddeden mi nereden geldiği belirsiz olan bu kıymet son tahmi
- kol
isim, anatomi İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- kıta
isim, coğrafya Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara"Avrupa kıtası."
- dal
isim Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri"Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar!" - T. Buğra
- dal
isim Arka, sırt
- dal
sıfat Çıplak, yalın"Dalkılıç. Daltaban."
- bölme
isim Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
- kesit
isim Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey"Ağacın kesiti."
- bölük
isim Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım"Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." - B. Felek
- kesme
isim Kesmek işi"Bir dönem, içkiyi haftalarca tamamen kesmeyi başardığım için, ondan sonra içtiğim her kadeh, bir adım gerilemek demekti." - E. Şafak
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- şube
isim Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri"Askerlik şubesi. Banka şubesi"
- grup
isim Küme"Bir kadın grubu, gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." - H. E. Adıvar
- kesim
isim Kesme işi
- fasıl
isim Bölüm, kısım, devre"Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu." - P. Safa
- kısım
isim Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz
- kompartıman
isim Yolcu trenlerinde vagonların bölmelerle ayrılmış bölümlerinden her biri"Kompartıman tıka basa doluydu." - A. Gündüz
- manga
isim, askerlik On kişilik asker birliği"Ormanın kıyısından dönen yoldan, neredeyse bir manga silahlı adam çıktı." - N. Cumalı
- kesiş
isim Kesme işi
- paragraf
isim Düzyazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler"Aynı paragraf başları, aynı satır aralıkları, eminim yazıldıkları daktilo bile aynıdır." - A. Ümit
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- inkıta
isim Kesilme, kesinti
- kesilme
isim Kesilmek işi
- reyon
isim Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü"Ayakkabı reyonu."
- seksiyon
isim Bölüm
- kısım kısım kesmek
- parça, kısım, bölüm, kesit, bölge, şube, dal, kol, parçalara ayırmak, bölümlere ayırmak, bölmek
- yataklı vagonda kompartıman