- kanat
isim Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ"Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta" - H. F. Ozansoy
- yelken
isim, denizcilik Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü"Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." - S. F. Abasıya
- gemi
isim, denizcilik Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine"Bu yolculuğa bizi götürecek bir tek gemi bulamadık." - A. Erhat
- yelkenli
isim, denizcilik Yelkeni olan, yelkenle giden deniz veya göl taşıtı, yelken"Bizi bulmak için denizlerin öbür kıyısından bir yelkenli yola çıktı." - A. N. Asya
- yelkenli gemi
isim Yelkenle yürütülen gemi
- gitmek
-e Bir yere doğru yönelmek
- uçmak
nsz Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak"Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu." - S. F. Abasıyanık
- deniz yolculuğu
- yelken, yelkenli, yelkenli gezintisi, deniz yolculuğu, yeldeğirmeni kanadı, yelkenli, gemi, /vb.ile gitmek, su üzerinde seyretmek, gitmek,
- deniz yolculuğu yapmak
- fena halde azarlamak
- gemi ile gitmek
- gemi kullanmak
- havada uçmak
- seyir halinde
- yel değirmeni yelpazesi
- yelkenle seyretmek
- yelkenli gemiler