-
yelken kulak : sıfat Yelken kulaklı
-
yelken balığı : isim, hayvan bilimi Pasifik Okyanusu'nun sıcak bölgelerinde yaşayan, birinci sırt yüzgeci yelkeni andıran bir balık (Poecilia sphenops)
-
yelken iğnesi : isim Yelkenleri birbirine tutturmaya yarayan alet
-
yelken bezi : isim Yelken yapmaya yarar kalın bez
-
yelken gemisi : isim Rüzgârın şişirdiği yelkenlerin yardımıyla yol alan gemi
-
yelken gönderi : isim Yelkenlerin çekildiği direk
-
yelken yarışı : isim Yelkenli tekneler arasında yapılan yarışma
-
gabya yelkeni : isim, denizcilik Ana yelkenler üzerindeki yelkenler
-
Latin yelkeni : isim, denizcilik Bir serene bağlanarak direğe eğik bir durumda kaldırılan üçgen yelken
-
yelken açmak : yola çıkmak için hareket etmek"Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." - S. F. Abasıyanık
-
yelken basmak : yola çıkmak, hareket etmek"Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." - S. F. Abasıyanık
-
yelken dikmek : tekneye yelken takmak"Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." - S. F. Abasıyanık
-
yelkenleri suya indirmek : direnmekten vazgeçip karşısındakinin dediğini benimsemek, kabul etmek"Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti." - S. F. Abasıyanık