- arka
isim Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı"Evin arkasında dekorlar boyarlardı." - A. Ağaoğlu
- yudum
isim Sıvı içiminde ağza alınan miktar"Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı." - E. Şafak
- çekme
isim Çekmek işi"Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." - C. Uçuk
- çekim
isim Çekme işi
- gayret
isim Çalışma, çaba, çalışma isteği"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
- gerilim
isim Gerginlik, tansiyon"İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı." - E. Şafak
- moralini bozmak
bir kimsenin ruhsal yönden direnme gücünü azaltmak, sarsmak"Morali bozuk bir insan."
- desteklemek
-i Destek koymak"Kapıyı ardından destekleyip varını yoğunu amcasının şerrinden koruyacaktı." - N. Hikmet
- teşvik
isim İsteklendirme, özendirme"O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi." - F. R. Atay
- iltimas
isim Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma"Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu." - O. Kemal
- kayırma
isim Kayırmak işi, iltimas
- gelmek
-den, -e, nsz Ulaşmak, varmak"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan
- ayıklamak
-i Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek"Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." - A. Gündüz
- toplamak
-i Bir araya getirmek"Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak." - O. S. Orhon
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- çekiş
isim Çekme işi"Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular." - P. Safa
- istemek
-i İstek duymak, arzulamak"İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." - P. Safa
- asılmak
nsz, -e Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak"Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük." - B. R. Eyuboğlu
- dayanıklık
isim Dayanıklılık
- fırt
isim Bir solukta veya bir yudumda içilebilecek miktar"Çek bir fırt."
- girmek
-e Dışarıdan içeriye geçmek"Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum." - A. Ağaoğlu
- içmek
-i Bir sıvıyı ağza alıp yutmak"Bir oluktan buz gibi bir su içtik." - S. F. Abasıyanık
- koparmak
-i Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak"O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" - O. C. Kaygılı
- sürüklemek
-i Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek"Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." - A. Gündüz
- tutamaç
isim Bir şeyin tutulup çekilecek yeri
- uğraşma
isim Uğraşmak işi"Çetin bir uğraşma pahasına mesleğimde muvaffak oluyorum." - R. N. Güntekin
- yolmak
-i Bitki, tüy vb.ni çekerek yerinden çıkarmak, çekip koparmak"Yoluyor mu, ne yapıyor bilmem, pişik suratlı olmuş." - M. Ş. Esendal
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Golf, Vuruş sonrası topun düz bir doğrultuda Targıt Line nın soluna doğru gitmesidir. Bu sağ elle oynayan oyuncuların doğrultusudur. Sol elle oynayan oyuncularda doğrultu sağa doğrudur.
- başarıyla yapmak
- bir yudum içmek
- kökünden çekip çıkarmak
- kürek çekme
- mahkemede dayısı bulunmak
- çekme çekiş
- çekmek, çekmek, asılmak, çekiştirmek, koparmak, yolmak, toplamak, çekmek, toplamak, çekme, çekiş, zorlu tırmanış, yudum, fırt, kısa sandal gezintisi, etki, nüfuz, iltimas, torpil