- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- değer
isim Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı
- değerli
sıfat Değeri olan veya değeri yüksek olan, kıymetli, kıymettar"Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı." - A. Kutlu
- kıymet
isim Değer"Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum." - R. E. Ünaydın
- kıymetli
sıfat Değerli"Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." - B. Felek
- sevgili
isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet
- seyrek
sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı"Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı." - P. Safa
- pahalı
sıfat Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı"Ana kız ikisini de sevinçlerinden çıldırtacak kadar ağır, pahalı hediyeler getirmişti." - R. H. Karay
- ziyadesiyle
zarf Fazlasıyla
- rezil
sıfat Alçak, aşağılık"Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" - N. Hikmet
- müşkülpesent
sıfat Güçbeğenir
- nadir
sıfat Seyrek, az bulunur"Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir." - A. H. Müftüoğlu
- aziz
isim Ermiş, eren
- ender
sıfat Çok az, çok seyrek"Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi." - B. Felek
- aşırı itinalı
- fazla nazik
- çok pahalı
- çok sevilen
- az bulunmak biçimde
- aşırı incelik
- aşırı incelik.
- fazla titizlikle. preciousness pahalılık
- kıymetli pahalı
- kıymetli, değerli, çok
- mücevher. preciously değerli surette
- sevgili. precious little çok az. precious metals altın ve gümüş gibi kıymetli madenler. precious stone kıymetli taş