- var
sıfat Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı
- mal
isim Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
- varlık
isim Var olma durumu, mevcudiyet"Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." - O. V. Kanık
- mülk
isim Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
- iyelik
isim Sahiplik
- teslim etmek
bir şeyi sahibine vermek
- servet
isim Varlık, zenginlik, mal mülk"Servet denen şey çok defa paradan ibarettir." - F. R. Atay
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- mülkiyet
isim Sahiplik
- sahiplik
isim Sahip olma durumu"Bu çocuğun sahipliği biraz da benim üstüme, anası değil miyim?" - E. Işınsu
- edinme
isim Edinmek işi, kazanma, iktisap"Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi." - N. Hikmet
- delilik
isim Deli olma durumu, cinnet"Bir delilik, bir çılgınlık, bir hoppalıktır gidiyor." - P. Safa
- müstemleke
isim Sömürge"Liberalizm, müstemlekelerde tatbik edilmiş bir sistemdir." - Atatürk
- işgal
isim Bir yeri ele geçirme"Çuhahane, bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar." - B. Felek
- cinnet
isim Delilik
- zilyetlik
isim Zilyet olma durumu, eldecilik
- sömürge
isim Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
- Sahip olunan her şey.
- elinde
- kendine hâkim olma
- sahip olma
- cin çarpması
- iyelik, sahiplik, ç.mal mülk, servet, egemenlik, hüküm, sömürge
- tasarruf mal