- güzel
sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı"Güzel kız. Güzel çiçek." "Yalının en güzel odası bizimdi."
- hoş
sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- çekici
isim Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt
- tatlı
sıfat Şeker tadında olan"Tatlı elma. Tatlı nar."
- güler yüzlü
sıfat Yakınlık gösteren, içten davranan"Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan" - C. S. Tarancı
- uygun
sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- cana yakın
sıfat Sevimli"O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı." - Halikarnas Balıkçısı
- gökçe
isim Gök rengi, mavi
- sevimli
sıfat Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, cana yakın, şirin, sempatik"O zaman hayat sevimli ve kolaydı." - N. F. Kısakürek
- şirin
sıfat Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş"Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye Abla" - A. M. Dranas
- zevkli
sıfat Beğenilen, hoşa giden"Toplu oyunlar çok daha zevkliydi." - A. Kutlu
- canayakın
- güzel latif
- hoş latif
- hoş, tatlı, güzel, sevimli, canayakın, şirin, yakın, sıcak, samimi
- hoşa gitme