- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- bulmak
-i Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak"Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor." - H. E. Adıvar
- kaldırmak
-i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
- açmak
-i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu
- yakalamak
-i Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak"Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." - R. H. Karay
- toplamak
-i Bir araya getirmek"Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak." - O. S. Orhon
- kavramak
-i Elle sıkıca tutmak"Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." - N. Cumalı
- gelişmek
nsz, biyoloji Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." - S. F. Abasıyanık
- biriktirmek
-i Toplayıp yığmak
- düzelmek
nsz Düz duruma gelmek, düzleşmek"Burada toprak basıla basıla düzelmiş."
- toparlamak
-i Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak"Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar." - A. Ümit
- Turizm ve Otelcilik, 1- Konaklama fiyatına yapılan ilave.
2- Bir önceki gün bakiyesinin yeni bakiyeye eklenmesi. - kabul etmek
- tutup kaldırmak, gelişmek, ilerlemek, elde etmek