- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- duvar
isim Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem"Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı." - L. Tekin
- tahta perde
isim İki yeri birbirinden ayıran tahta duvar"Tahta perde ile çevrilmiş küçük bir bahçeleri vardı." - H. E. Adıvar
- bölme
isim Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- ayrılma
isim Ayrılmak işi
- ayırma
isim Ayırmak işi"Yapılabilecek şeylerle yapılamayacakları daha ilk anda ayırmasını biliyordu." - T. Buğra
- bölünme
isim Bölünmek işi
- pay
isim Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
- taksim
isim Parçalara bölme, bölüştürme"Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." - A. İlhan
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- bölmek
-i Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek"Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
- bölünme, ayrılma, bölme, ince duvar
- disk bölümü
- duvar ile bölmek
- taksim bölme