-
duvar kâğıdı : isim Duvarları süsleyip güzelleştirmek için yüzeylerine yapıştırılan düz veya desenli kâğıt
-
duvar yazısı : isim Duvarlara yazılan her türlü yazı
-
ana duvar : isim Bir yapının, dört bir yanını çevreleyen kalın dış duvar
-
kuru duvar : isim Taşların arasına harç konulmadan örülen duvar
-
duvar yüzlü : sıfat Vurdumduymaz"Bu tip duvar yüzlü politikacılar, üstelik pişkin pişkin sırıtmaktalar. Ne hesap veriyorlar ne de temize çıkıyorlar." - A. Boysan
-
duvar ayağı : isim Yapılarda süs ögesinin dışında görevi olmayan, duvara yapışık, üzerinde yukarıdan aşağıya yivler bulunan yarım ayak
-
perde duvar : isim, mimarlık Yapıda statik ve dinamik yüklere karşı direnç sağlamak üzere kolonların devamı olan duvarlarda duvar yerine konulan, özel beton duvar
-
kapı duvar : isim Ses seda çıkmaması durumu
-
ses duvarı : isim, fizik Havada ses hızına yakın bir hızla hareket eden bir cismin oluşturduğu aerodinamik olayların tümü
-
buz duvarı : isim Samimi olmamaktan ortaya çıkan, arzu edilmeyen, arada soğukluk yaratan durum"Bütün bu dostlukların, bu teklifsizliklerin içinde bir buz duvarı vardı ki aşılmıyordu." - H. C. Yalçın
-
duvarsedefi : isim, bitki bilimi Dalak otu
-
duvar dayağı : isim Yıkılmaması için duvara eğik olarak konulan destek ağaç
-
duvar dişi : isim, mimarlık İleride eklenecek duvarın iyice tutunması için duvarın bir yerinde bırakılan tuğla çıkıntıları, ekleme dişi
-
duvar gazetesi : isim Duvara asılan, çoğunlukla elle, yazı makinesi veya bilgisayar ile yazılan okul veya dernek gazetesi
-
duvar halısı : isim Duvara asmak üzere dokunmuş, üzerinde genellikle resim işlenmiş olan ince halı
-
duvar ilanı : isim Sokak ve caddelere bakan duvarlara yapıştırılarak veya asılarak yapılan duyuru
-
duvar pası : isim, spor İki oyuncunun rakip oyuncuya topu kaptırmadan birbirlerine atmaları ve alan kazanmaları
-
duvar resmi : isim Duvar yüzeyi üzerinde mum boyası, sulu boya, yağlı boya, mozaik, kazıma vb. tekniklerle yapılan resim
-
duvar saati : isim Duvara asılı saat"Gözlerini açınca karyolasının karşısındaki duvar saatine baktı." - P. Safa
-
duvar sarmaşığı : isim, bitki bilimi Yaprak dökmeyen, gövde yaprakları saplı, üst yüzü koyu, alt yüzü açık yeşil renkli, sert ve derimsi, küçük çiçekli, meyvesi bezelye tanesi büyüklüğünde etli, sarı veya morumsu siyah renkli bir bitki (Hedera helix)
-
duvar takvimi : isim Duvara asılan, günlük veya aylık durumu ayrı kâğıtlarla gösteren takvim
-
duvar topu : isim, spor Özel bir odada tek başına veya iki kişiyle oynanan, topu bir raketle duvardaki belirli bölgeye atıp dönüşte çizgilerle belirlenmiş oyun alanına düşürme esasına dayanan bir oyun
-
moloz duvar : isim Moloz taşlarla yapılan duvar
-
sağır duvar : isim Ses geçirmeyen duvar
-
Ağlama Duvarı : isim Dert, sıkıntı anlatılan kimse veya makam
-
hücre çeperi : isim, biyoloji Hücre duvarı
-
hücre duvarı : isim, biyoloji Sadece bitki hücrelerinde hücre zarının dışında bulunan ve hücreyi dış etkenlerden koruyan cansız yapı, hücre çeperi
-
istinat duvarı : isim Toprak veya yapının kaymasını önlemek için yapılan, direnç sağlayan duvar
-
oturma duvarı : isim, mimarlık Oturmalık
-
temel duvarı : isim Temeli oluşturan duvarlar
-
duvar çekmek : duvar örmek"Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı." - L. Tekin
-
duvar gibi : sağır"Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı." - L. Tekin
-
duvar yapmak : baraj yapmak"Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı." - L. Tekin