- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- ilk
sıfat Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
- gerçek
isim Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat"Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir." - M. Kaplan
- tek
sıfat Eşi olmayan, biricik, yegâne"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
- tek
sıfat Sessiz, hareketsiz, uslu
- yeni
sıfat Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı"Yeni giysi. Yeni ayakkabı."
- başlangıç
isim Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü"Hayatın başlangıcı gibi sonu da bir ninni, masal ve uyku ihtiyacını duyuyor." - A. Ş. Hisar
- kaynak
isim Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz"Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- asıl
isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı"Bir belgenin aslı."
- müsvedde
isim Yazı taslağı, karalama"Sende başka âşıkane müsvedde varsa bana ver." - H. R. Gürpınar
- kendine özgü
sıfat Bir kimse veya şeye özgü olan, kendine mahsus, kendine has
- asıl nüsha
isim Bir yazma eserin veya belgenin özgün biçimi, asli nüsha
- esas
isim Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
- menşe
isim Başlangıç, bir şeyin çıktığı yer, köken, kaynak, sebep"Yeter ki marazın menşesi anlaşılmış olsun." - A. Gündüz
- hakiki
sıfat Gerçek"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." - Atatürk
- özgün
sıfat Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai"Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik." - N. Cumalı
- asli
sıfat Birincil"Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." - Anayasa
- orijinal
sıfat Özgün"Zira ki biz, orijinal mevzulara teması şiar edinmişiz." - N. Hikmet
- yaratıcı
sıfat Yaratma yeteneği olan, kreatif"Gazi yaratıcı bir enerji kaynağı..." - F. R. Atay
- esasa ait
- orijinal, asıl, esas, başlangıç, hiç kimden götürülmemiş, hamıdan seçilen, şahsî, özüne mahsus, gayriadi
- yeni icat olunmuş