- tuhaf
sıfat Acayip"Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı." - T. Buğra
- tek
sıfat Eşi olmayan, biricik, yegâne"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
- tek
sıfat Sessiz, hareketsiz, uslu
- yaklaşık
sıfat Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî"Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı."
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- seyrek
sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı"Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı." - P. Safa
- acayip
sıfat Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı"Acayip ve tempolu bir ses geliyor." - B. Felek
- garip
sıfat Kimsesiz, zavallı
- alışılmamış
sıfat Nadir, bilinmeyen, az rastlanan"Toprak rengi yüzünde alışılmamış çizgiler vardı." - S. F. Abasıyanık
- yabansı
sıfat Acayip"Kaçmış uykum yabansı ormanlardan / Dağlar mağaralarla ovalara kaçmış" - F. H. Dağlarca
- bambaşka
sıfat Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı"İşte şimdi bambaşka bir konuya geçiyoruz." - İ. O. Anar
- artan şey
- acayip, tuhaf, garip, çifti olmayan, tek, eşi yok,
- iki ile böIünemeyen
- tam sayıdan artan
- tuhaf acaip tek seyrek fark