- kuvvet
isim Fiziksel güç, takat"Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok." - Y. Z. Ortaç
- sinir
isim, anatomi Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet"Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu." - R. N. Güntekin
- damar
isim, anatomi Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal"Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." - P. Safa
- duyarlık
isim Duyarlılık"Hastalıklı duyarlığıyla geçmiş bir dönemin yazarıydı o!" - N. Cumalı
- cüret
isim Yüreklilik, ataklık, cesaret"Geceleri evinin bahçesinde buluşacak kadar cüreti arttırmışlar." - R. N. Güntekin
- küstahlık
isim Küstah olma durumu
- yüzsüzlük
isim Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış"Yüzsüzlüğün bu derecesine kimi kızıyor, kimi kahkahalarla gülüyordu." - R. N. Güntekin
- metanet
isim Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık"Kalbimde lüzumundan fazla metanet var." - A. Gündüz
- cesaret
isim Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- yüreklilik
isim Yürekli, korkusuz, cesur olma durumu, yiğitlik
- asap
isim Sinir"Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi." - H. R. Gürpınar
- soğukkanlılık
isim Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık"Bütün suallere insanı hayrete düşürecek bir soğukkanlılıkla, alakasızlıkla cevaplar vermeye başlıyor." - E. M. Karakurt
- arsızlık
isim Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık"Üçünü birden almak arsızlığına kalkma. Pay edelim." - H. R. Gürpınar
- duysal dayanıklılık kaynağı
- sinir merkezi
- asabını bozmak. strain every nerve son derece gayret göstermek.
- cesur olmak
- cesur olmak.
- kuvvet ve cesaret vermek. nerve oneself metanetini takınmak
- sinir cesaret
- sinir, arsızlık, yüzsüzlük, küstahlık, cüret, sinirlere hakim olma, cesaret vermek
- yönetim ve haberleşme merkezi