- yanlış
isim Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." - N. Eray
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- hata
isim Yanlış"Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." - İ. O. Anar
- yanlışlık
isim Yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, hata"Bu sözün doğruluğunu yahut yanlışlığını anlamam için ilk önce bana bülbülün ne çektiğini anlatın." - N. Hikmet
- yanılgı
isim Yanılma durumu"Onca yanlış ilişki ve ince yanılgılardan sonra tam zamanında yüz yüze geldikleri için sevinip duracaklar." - İ. Aral
- hatalı
sıfat Hatası olan, yanlışlığı bulunan"Hatalı yazı. Hatalı davranış."
- karıştırmak
-i, -e Karışma işini yaptırmak
- yanılmak
nsz Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak"Bazen insanlar o kadar birbirlerine benziyor ki insan yanılıyor." - M. Yesari
- yanılma
isim Yanılmak işi"Onların hakkımızda yanılmaları bizim istediğimiz noksandan değil..." - A. Ş. Hisar
- hata yapmak
- hata etmek
- yanlış anlamak
- yanlış yapmak
- yanlış anlamak,
- başkası zannetmek
- yanlışlıkla benzetmek
- şüphe etme