- rapor
isim Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı, yazanak"Baştakilere, bir kere daha uyarmak için zehir zemberek bir rapor gönderdi." - E. C. Güney
- an
isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika"Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir." - C. Meriç
- an
isim İki tarla arasındaki sınır
- an
isim Zihin"An bulanıklığı. An yorgunluğu."
- lahza
isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an"Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri" - Y. K. Beyatlı
- sıkı
sıfat Dar"Sıkı bir kemer."
- küçük
sıfat Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- saat tutmak
saate bakarak bir işin ne kadar sürdüğünü hesaplamak"Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak." - A. Erhat
- dakika
isim Bir saatlik zamanın altmışta biri"Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş." - N. F. Kısakürek
- zabit
isim Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker"Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak." - S. Kocagöz
- önemsiz
sıfat Önemi olmayan, ehemmiyetsiz
- dikkatli
sıfat Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
- dakik
sıfat Düzenli işleyen, aksamayan
- titiz
sıfat Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent"Kendisi gayet titiz, kibirli, azametli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar imiş." - A. Rasim
- minik
sıfat Küçük ve sevimli"Ne minik şey!"
- ufacık
sıfat Çok ufak, küçücük"Tepede ev yerine evcilik oynayan ufacık bir kız gördüler." - L. Tekin
- minnacık
sıfat Çok küçük, minimini"Teyp, son derece hassas bir kulağa sahip, minnacık bir şey." - A. İlhan
- ayrıntılı
sıfat Ayrıntısı olan, teferruatlı, tafsilatlı, detaylı, mufassal, ince, uzun"Kimi rejisörler ise çeşitli oyunlarının kahramanları hakkında kendisinden ayrıntılı bilgiler istiyorlardı." - N. Hikmet
- tutanak
isim Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, tutulga, zabıt, zabıtname
- zabıtname
isim Tutanak
- çok küçük
- dakika, kısa süre, an, çok küçük, çok titiz, ayrıntılı, dikkatli
- dakiki
- ihtimamla
- kıyga
- tutanak tutmak
- çok ufak