anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

mind

Kelimeler > M ile başlayan kelimeler > mind nedir ?
mind
mind, mind nedir ,mind ne demek
  • iç

    isim Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan

  • göz kulak olmak

    görme, işitme yoluyla bilgi edinmeye çalışmak

  • bellek

    isim, ruh bilimi Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin"Böylelerini dinlediğimizde belleğimizde sözleri hiç mi hiç kalmaz." - S. Birsel

  • akıl

    isim Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us

  • us

    isim Akıl"Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü." - Halikarnas Balıkçısı

  • kanı

    isim İnanç, düşünce, kanaat"Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır." - S. Birsel

  • kafa

    isim İnsan başı, ser

  • fikir

    isim Düşünce"Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu

  • düşünce

    isim Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea"Bu düşünce ona epeyce azap verdi." - A. Midhat

  • gönül

    isim Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon

  • beyin

    isim, anatomi Kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ

  • ruh

    isim Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu

  • kaçık

    sıfat İlmeği kaçmış (çorap vb.)

  • zihin

    isim Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü

  • niyet

    isim Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat"Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." - A. Ümit

  • his

    isim Duygu"Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar." - M. Kaplan

  • zekâ

    isim, ruh bilimi İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset"Herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti." - A. Kutlu

  • boyun eğmek

    isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak"Ellerini bu defa boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." - A. İlhan

  • karşı çıkmak

    dışarıdan gelenleri karşılamaya gitmek"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar

  • kanaat

    isim Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

  • hedef

    isim Nişan alınacak yer, nişangâh

  • hatır

    isim Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd

  • duygu

    isim Duyularla algılama, his"Bitkilerde duygu var mı?"

  • hafıza

    isim, ruh bilimi Bellek"Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum." - A. Gündüz

  • bakmak

    -e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı

  • saymak

    -i Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak"Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş." - B. R. Eyuboğlu

  • uğraşmak

    -le Bir iş üzerinde sürekli çalışmak"Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." - P. Safa

  • istek

    isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan

  • eğilim

    isim Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül"İnsanoğlunun, yaradılıştan medeniliğe eğilimi vardır." - N. Ataç

  • aldırmak

    nsz Alma işini yaptırmak"Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." - N. Cumalı

  • ilgilenmek

    -le İlgi göstermek, alakalanmak"Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim." - H. E. Adıvar

  • şuur

    isim, ruh bilimi Bilinç"İdeolojiler, bir tasavvurlar bütünüdür ama bu tasavvurların çok defa şuurla bir alakası yoktur." - C. Meriç

  • alınmak

    nsz, -e Alma işi yapılmak"Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş." - H. R. Gürpınar

  • anlayış

    isim Anlama işi, telakki"Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı." - N. Ataç

  • arzu

    isim İstek, dilek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas

  • dikkat

    isim Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi

  • dikkat etmek

    duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi

  • dikkatli olmak

    dikkat etmek, dikkat göstermek

  • dimağ

    isim Beyin

  • ehemmiyet vermek

    önem vermek"Bu kadarının hiç de ehemmiyeti yoktu." - N. F. Kısakürek

  • endişe etmek

    tasalanmak, kaygılanmak"Bir kayıkta boş kalan son yere atlayıp Galata'ya geçerken kafası hem umut hem de endişeyle doluydu." - İ. O. Anar

  • heves

    isim İstek, eğilim, arzu, şevk"İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz." - R. Mağden

  • idrak

    isim Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme"Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var." - Ç. Altan

  • itaat etmek

    söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak"Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz!" - N. F. Kısakürek

  • itiraz etmek

    bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkmak, karşı çıkmak"Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı." - A. Kutlu

  • izan

    isim Anlayış, anlama yeteneği

  • kaygı çekmek

    üzüntü, tasa duymak"Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket" - O. V. Kanık

  • meram

    isim İstek, amaç, gaye, maksat"Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." - Ö. Seyfettin

  • meşgul olmak

    vaktini vermek, uğraşmak, oyalanmak"Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü." - S. F. Abasıyanık

  • murat

    isim İstek, dilek

  • sak

    sıfat Uyanık, gözü açık, müteyakkız

  • önemsemek

    -i Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek, saymak"On yıl önce bunları çok önemserdim." - A. Ağaoğlu

  • şaşkına çevirmek

    şaşırtmak"Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar." - A. Ümit

  • eskiden beri
  • hafıza kuvveti
  • mahzurlu görmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • question
  • santonica
  • barbelled
  • stipulation
  • orthography
  • Aksu
  • entry
  • jerboa
  • particular
  • epistle

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı