- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- iri
sıfat Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı"Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi." - E. Işınsu
- güçlü
sıfat Gücü olan, kuvvetli, yavuz"Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." - A. Kutlu
- iri yapılı
sıfat Uzun boylu ve etine dolgun (kimse), iri kıyım, iri yarı
- som
sıfat İçi dolu olan ve dışı kaplama olmayan, masif"Köşk, som gümüş bir parmaklıkla ikiye bölünmüştür." - S. Birsel
- yekpare
sıfat Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün"Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü." - C. Uçuk
- kocaman
sıfat Çok iri, büyük, koca"O gece mahalleye kocaman kamyonlar geldi." - L. Tekin
- cüsseli
sıfat İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse)
- muazzam
sıfat Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman"Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." - H. E. Adıvar
- masif
sıfat Som (I)
- çok büyük
- yığınsal
- büyük, iri, kocaman, güçlü, kuvvetli
- tesirli massively yekpare halde
- çok ağır olarak. massiveness ağırlık ve irilik.