- kulak
isim, anatomi Başın her iki yanında bulunan işitme organı"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın
- kulak
isim Varlıklı Rus köylüsü
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- sürüklemek
-i Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek"Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." - A. Gündüz
- sürüklenmek
-e Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak"Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim" - E. B. Koryürek
- kulp
isim Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri"Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi." - O. C. Kaygılı
- sap
isim Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm
- taşımak
-i Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek"Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." - S. F. Abasıyanık
- güçlükle taşımak
- araba okunun içinden geçtiği meşin halka.
- ağır ağır hareket etmek
- sürüklenmek.
- zorla sokmak
- zorlukla çekmek, sürüklemek, taşımak