- göz alıcı
sıfat Güzelliği ile ilgi çeken, alımlı, göze çarpan"Burada vücudumu bütün göz alıcı çizgileriyle uzun uzun seyretmişti." - O. C. Kaygılı
- sesli
sıfat Sesi olan, ses çıkaran"Her mahallede hatta satıcılar arasında şöhret kazanmış olan güzel sesliler bulunurdu." - A. Ş. Hisar
- kaba
sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
- yüksek
sıfat Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı"Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." - Ö. Seyfettin
- renkli
sıfat Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan"Havaya renkli fişekler atıyordu." - P. Safa
- hızlı
sıfat Çabuk, seri, süratli"Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi." - A. Kutlu
- parlak
sıfat Parlayan, ışıldayan"Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." - H. E. Adıvar
- ali
sıfat Yüce, yüksek"Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız." - Ö. Seyfettin
- gürültülü
sıfat Gürültüsü olan"Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." - P. Safa
- mübalağacı
sıfat Abartıcı"Gazeteciler mübalağacıdırlar, sözlerine pek inan olmaz." - A. Ş. Hisar
- patırtılı
sıfat Patırtısı olan"Tam o sırada sakin suların içinden patırtılı bir motor sesi geldi." - S. F. Abasıyanık
- yüksek sesle
- çok parlak
- gürültüyle
- inceliği olmayan
- yüksek sesli, gürültülü, abartılı, cırtlak, be.yüksek sesle