anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

loose

Kelimeler > L ile başlayan kelimeler > loose nedir ?
loose
loose, loose nedir ,loose ne demek
  • yumuşak

    sıfat Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı"Pamuk yumuşaktır."

  • açık

    sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü

  • geniş

    sıfat Eni çok olan, enli, vâsi"Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." - P. Safa

  • serbest

    sıfat Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin

  • bol

    sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa

  • bol

    isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki

  • hafif

    sıfat Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı

  • başıboş

    sıfat Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan"Başıboş yaşayışa alışkın değildir." - H. Taner

  • oynak

    sıfat Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli"Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı korkuya benzer bir ürperti geçirilir." - S. Ayverdi

  • üstünkörü

    sıfat İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan

  • ishal

    isim Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, sürgün, ötürük, iç sürme, cır cır, amel, linet, kabız karşıtı

  • serbest bırakmak

    tutuklu veya gözaltında bulunan birini serbest, özgür duruma getirmek, tahliye etmek

  • hafifmeşrep

    sıfat Davranışları, içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışına uymayan (kadın), hafif yollu

  • ayrı ayrı

    sıfat Birbirinden ayrı olan, değişik"Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar." - E. Şafak

  • seyrek

    sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı"Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı." - P. Safa

  • çözmek

    -i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak

  • açmak

    -i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu

  • azat etmek

    Tarih, Kölenin hürriyetini vermek, serbest bırakmak. Derebeyliklerde bir insanı toprak kölesi durumundan kurtarmak.

  • ahlaksız

    sıfat Ahlak kurallarına uymayan

  • muğlak

    sıfat Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık"Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi." - P. Safa

  • müphem

    sıfat Belirsiz"Akşamları başında müphem bir hararet, oysa elleri ayakları buz." - A. İlhan

  • hemen hemen

    zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek

  • gevşek

    sıfat Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan"Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." - Ç. Altan

  • bağsız

    sıfat Bağı bulunmayan"Bağsız ayakkabı."

  • dağınık

    sıfat Geniş bir alana yayılmış olan

  • gevşetmek

    -i Sertlik ve gerginliğini bozmak

  • intizamsızlık

    isim Düzensiz olma durumu, düzensizlik, karışıklık

  • kaçmak

    -e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar

  • kurtulmak

    nsz Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak"Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler." - A. Gündüz

  • salıvermek

    -i Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak"Siz onları ben gelene kadar salıvermeyin lütfen, dedi." - A. Kulin

  • şüpheli

    sıfat Kuşkulu"Mazisi şüpheli kadınlarla evlenmek, insanı sonraları rahatsız eder." - P. Safa

  • atmak

    -i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."

  • hoppa

    sıfat Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı"Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti." - H. R. Gürpınar

  • kararsızlık

    isim Kararsız olma durumu, tereddüt"Benim yerimde kim olsa başka türlü yapamayacağına emin olduğumdan bu kararsızlıklarımı mazur görüyorum." - R. H. Karay

  • rastgele

    sıfat Gelişigüzel"Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor." - N. Uygur

  • özgür

    sıfat Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür"Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." - S. Birsel

  • sıkı olmayan
  • ahlakça serbest
  • ahlâksızca
  • eğlencede
  • hapisten çıkarmak
  • iffet sahibi olmayan
  • ishal olmuş
  • kabız değil
  • sıkışık olmayan
  • bağsız, serbest, başıboş, dağınık, ayrı ayrı, gevşek, sıkı olmayan, çözülmüş,
  • aklından zoru olmak. let loose salıvermek
  • ayırmak. cut loose ilişkiyi kesmek
  • başıboş salıvermek. loosely gevşek olarak
  • cümbüş etmek
  • cümbüşte. play fast and loose hile ile davranmak
  • gevşek başıboş
  • hapishaneden kaçıp kurtulmak. cast loose çözmek
  • kabaca. looseness gevşeklik
  • kararsızlık.
  • sıkı ve bağlı olmayan
  • çözüp koyvermek. on the loose serbest
  • özü sözü birbirine uymamak. set veya turn loose serbest bırakmak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Alias
  • AIX
  • Archie
  • Archie
  • AOL
  • Alphanumeric
  • ANSI
  • ALTAVISTA
  • Aerial
  • Application

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı