- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- can
isim İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
- hareket
isim, fizik Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- dirim
isim Hayat, yaşam"Ölüm burada bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor." - S. İleri
- varlık
isim Var olma durumu, mevcudiyet"Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." - O. V. Kanık
- yaşam
isim Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
- hayat
isim Canlı, sağ olma durumu
- hayat
isim Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa
- kişi
isim Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer"Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim." - A. Kutlu
- ömür
isim Yaşam"Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni." - Yunus Emre
- cankurtaran
isim Hasta veya yaralı taşımaya uygun hazırlanmış özel araç, ambulans
- faaliyet
isim Canlılık, hareket"İstasyonda bir faaliyet vardı." - A. Gündüz
- enerji
isim, fizik Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke"Isıl enerji. Elektrik enerjisi. Mekanik enerji."
- müebbet
sıfat Sonu olmayan
- zevk
isim Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz"İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık" - Y. K. Beyatlı
- canlılık
isim Canlı olma durumu
- yaşamak
nsz Canlılığını, hayatını sürdürmek"Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir." - A. İlhan
- cümbüş
isim Eğlence"Onlara çok zaman kedi, köpek, horoz, tavuk taklidi yapar, dükkânın önünde bir alay adam toplanır, bir cümbüştür giderdi." - H. E. Adıvar
- yaşantı
isim Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat"Eski alışkanlıkların yanı sıra genel yaşantıya tepki duymuşlardı." - C. Külebi
- biyografi
isim Öz geçmiş"Biyografisini bir solukta anlatıverdi." - H. Taner
- sefa
isim Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
- çalışma süresi
Elektrik, Bir enerji tesisinin ya da bir bölümünün yararlı enerji sağladığı süredir.
- şahsen
zarf Kendi (kendim, kendin ...), bizzat"İngiltere sefiri, kendi devletinin prensibini burada şahsen de takip ediyor." - E. E. Talu
- canlı şey
- dayanma müddeti
- ebedi hayat
- hayat merkezi
- hayat noktası
- hayat, yaşam, durmuş, kişi, can, yaşam, hareket, canlılık, hayat, can katan kimse ya da şey
- yaşama tarzı
- yedeklik halat
- çoğulu
- ölüm kalım davası