- sosyete
isim Bir topluluktaki gelir düzeyi yüksek ve kendilerine özgü yaşama biçimleri olan topluluk"Çevre mevre yaveleri okuyan, doğa deniz kutsallığını sosyete övünmesi şekline dönüştürenlere değil lafım." - Y. Koray
- bağ
isim Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne"Ayakkabının bağı çözüldü."
- bağ
isim Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- bağlantı
isim İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak"Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
- birlik
isim Tek, bir olma durumu, vahdaniyet"Tanrı'nın birliğine inanır."
- birleşme
isim Birleşmek işi"Gurbet duygusu sevgi ile ayrılık ve birleşme özlemini bir araya getirir." - M. Kaplan
- cemiyet
isim Dernek"Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." - E. İ. Benice
- dernek
isim Toplantı, düğün"Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu." - O. C. Kaygılı
- ittifak
isim Anlaşma, uyuşma, bağlaşma
- mil
isim Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
- birleştirmek
-i, -le Bir araya getirmek"Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." - A. Ş. Hisar
- antlaşma
isim İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt
- lig
isim, spor Takımların belli kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak iç ve dış sahalarda karşılaştıkları yarışma grubu
- fersah
isim Yaklaşık 5 kilometrelik bir uzaklık ölçüsü
- bir saatlik yol
- dernek, birlik, lig
- fersah.
- ittifak etmek. League of Nations Milletler Cemiyeti. be in league with müttefiki olmak. Hanseatic League ortaçağlarda Almanya'da birtakım şehirler arasında yapılan ticari birleşme.
- çeşitli memleketlere göre değişen yaklaşık olarak 5 kilometrelik uzaklık ölçüsü
- özel amaçlar için meydana getirilen birlik