-  Kazan isim Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap"Koca bir kazan patates kaynattık." - A. Gündüz  
-  tencere isim İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap"Bir çocuğa tencere getirmesini tembihliyordu." - A. Kutlu  
-  çaydanlık isim Çay hazırlamak için kullanılan mutfak eşyası"Aşağı indim, çaydanlık, bakır mangalın kenarında, küle gömülmüş, demleniyor." - Y. Z. Ortaç  
-  güğüm isim Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı"Beş yaşımdan başlayarak buradan eve güğümlerle ben de su taşıdım." - A. Ağaoğlu  
-  ibrik isim Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap"Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı." - F. R. Atay  
- kayada veya buzulda kazan biçimindeki oyuk. That' a fine kettle of fish Ayvayı yedik iş iyice karıştı.
- çaydanlık, güğüm, kazan, tencere