- tek
sıfat Eşi olmayan, biricik, yegâne"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
- tek
sıfat Sessiz, hareketsiz, uslu
- tek başına
zarf Kendi kendine, yalnız olarak, münferiden"Kimse yüz vermezse tek başına oturur, hayırsever bir tanıdık beklerdi." - Ç. Altan
- yalnız
sıfat Yanında başkaları bulunmayan"Sokaktaki yalnız çocuk."
- izole
sıfat Yalıtılmış
- ayrı
sıfat Başka, başka türlü"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin
- ıssız
sıfat Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban"Köşkün bütün odaları ıssız." - P. Safa
- ayrılmış
- izole, ayrılmış, tek
- uzakta bulunan