- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- dev
isim Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı"Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur." - Y. K. Beyatlı
- olağanüstü
sıfat Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade"Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." - H. E. Adıvar
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- iri
sıfat Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı"Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi." - E. Işınsu
- dev gibi
iri ve korkunç"Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur." - Y. K. Beyatlı
- kocaman
sıfat Çok iri, büyük, koca"O gece mahalleye kocaman kamyonlar geldi." - L. Tekin
- cüsseli
sıfat İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse)
- kocamanlık
isim Kocaman olma durumu
- muazzam
sıfat Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman"Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." - H. E. Adıvar
- devasa
sıfat Dev gibi, çok büyük"Bu devasa kürenin ortasında bir musluk, sağında ve solunda ise iki supap vardı." - İ. O. Anar
- koskoca
sıfat Çok büyük, muazzam"Koskoca bir vapur bir çöp gibi oldu." - A. Gündüz
- koskocaman
sıfat Çok büyük, çok iri, muazzam"O sıralarda insana hayret verecek kadar koskocaman ve sapsarı bir ay fırladı." - Halikarnas Balıkçısı
- çok büyük
- çok iri
- iri, çok büyük, pezevenk, kocaman, büyük