anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

hold

Kelimeler > H ile başlayan kelimeler > hold nedir ?
hold
hold, hold nedir ,hold ne demek
  • içine almak

    kapsamak"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan

  • dayanak noktası

    isim Yapılarda bir bölümün ağırlığını taşımaya yarayan öge

  • destek

    isim Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda

  • ayak diremek

    bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak

  • nüfuz

    isim İçine geçme

  • ele geçirmek

    yakalamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  • elinde tutmak

    kendi tekelinde bulundurmak, başkalarına kaptırmamak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba

  • etki

    isim Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir"Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu." - A. Kutlu

  • yardımda bulunmak

    yardım etmek"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak

  • konum

    isim Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon"İnsanın tabii konumunu en uygun biçim içinde devam ettirme tavrı medeni bir yaşayış tuzağına düşmeden de gösterilebilir." - İ. Özel

  • sabit olmak

    bir şeyin varlığı, gerçekliği kesin olarak belli olmak

  • saygı göstermek

    saymak, değer vermek"İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir." - Y. Kemal

  • hüküm

    isim Yargı"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay

  • sahip olmak

    mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak

  • kendini tutmak

    kendine hâkim olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  • ileri sürmek

    öne doğru yürütmek

  • hapishane

    isim Cezaevi"Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." - T. Buğra

  • engel olmak

    önlemek, geciktirmek"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu

  • almak

    -i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı

  • dayanmak

    -e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak"Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal

  • inanmak

    -e Bir şeyi doğru olarak benimsemek"Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez." - N. Ataç

  • göstermek

    -i Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek"Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi."

  • kaldırmak

    -i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."

  • saklamak

    -i Elinde bulundurmak, tutmak"Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı." - İ. A. Gövsa

  • sürmek

    -i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek

  • yakalamak

    -i Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak"Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." - R. H. Karay

  • düzenlemek

    -i Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek"Odasını düzenledi."

  • durdurmak

    -i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu

  • durmak

    nsz Hareketsiz durumda olmak"Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • yapmak

    -i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan

  • etmek

    nsz Bir işi yapmak"Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." - H. Taner

  • çekmek

    -i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin

  • ilerlemek

    nsz Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak"Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu." - H. E. Adıvar

  • kavramak

    -i Elle sıkıca tutmak"Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." - N. Cumalı

  • direnmek

    nsz Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek"Tek tük direnen çıktıysa da çürük yumurta gibi kısa zamanda eziliverdi." - K. Korcan

  • tutmak

    -i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin

  • korumak

    -i, -den Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek"Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." - O. S. Orhon

  • yapışmak

    nsz Yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak"Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki..." - S. F. Abasıyanık

  • teşhir etmek

    göstermek

  • iltizam etmek

    keseneğe almak

  • tutamak

    isim Tutamaç"Viraj tutamağı."

  • ambar

    isim Genellikle tahıl saklanan yer"Asker ambarlarında buğday var." - H. E. Adıvar

  • mecbur etmek

    zorlamak"Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz." - R. E. Ünaydın

  • gecikme

    isim Gecikmek işi, teehhür, rötar"Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu." - P. Safa

  • biriktirmek

    -i Toplayıp yığmak

  • tehir etmek

    ertelemek

  • tahammül etmek

    dayanmak, katlanmak, kaldırmak

  • devam ettirmek

    başlanmış bir işi sürdürmek

  • sürdürmek

    -i Sürme işini yaptırmak"Parmaklıklara boya sürdürdü."

  • taşımak

    -i Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek"Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." - S. F. Abasıyanık

  • tutma

    isim Tutmak işi"Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü." - R. H. Karay

  • devam etmek

    başlanmış bir iş sürmek

  • durak

    isim Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer"İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." - S. F. Abasıyanık

  • muhafaza etmek

    korumak, saklamak"Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." - B. Felek

  • içermek

    -i İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek"Düpedüz tehdit içeren yazıların sayısı da hayli kabarıktı." - E. Şafak

  • alıkoymak

    -i Bir süre için bir yerde tutmak"Bu yağlı kuyruğa herkes bir defa sarılmak, onu kendine çekmek, alıkoymak sevdasında idi." - E. E. Talu

  • yetmek

    nsz Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak

  • bekletmek

    -i Bekleme işini birine yaptırmak"Tam yirmi dakika beklettin beni." - M. C. Kuntay

  • tutunmak

    -e Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak"Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim." - M. Ş. Esendal

  • tutuş

    isim Tutma işi

  • zapt etmek

    zorla almak

  • istiap etmek

    içine almak, sığdırmak

  • sintine

    isim, denizcilik Geminin içinde en alt bölüm"Omurgası çürümüş, sintinesi su eden eski bir gemide gibi suları durgun bir limanın rıhtımına bağlanmıştır." - N. Hikmet

  • süregelmek

    nsz Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek"Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz." - T. Uyar

  • geçerli olmak
  • arzetmek
  • sığınacak yer
  • bırakmamak
  • salıvermemek
  • tutmak, tutturmak, geride tutmak, kontrol altına almak, içine almak, almak, sahip olmak, elinde tutmak,
  • araya mesafe koymak
  • arkası kesilmemek
  • ayrılmamak
  • başını diktutmak
  • doğru kalmak
  • gemi ambarı
  • geminin iç tarafı
  • hakikate uygun görünmek
  • istinatgah
  • koyvermemek
  • mağlup olmamak
  • yaklasmamak
  • ayrı tutma
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • afters
  • unwrought
  • saccharine
  • auxiliary verb
  • coadjutor
  • helpful
  • shim
  • sovereign
  • heroic
  • telling

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı