- kaldıraç
isim Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela
- kaldırmak
-i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
- yükseltmek
-i Yükseğe çıkarmak, yukarı kaldırmak"Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." - Y. K. Karaosmanoğlu
- çalmak
-i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay
- çekmek
-i, -e Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek"Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." - R. N. Güntekin
- vinç
isim Ağır yük kaldırmaya ve bir yere taşımaya yarayan araç"Civarda başka vinç bulamamışlardı." - A. Kulin
- bir sancağın yüksekliği
- kendi kuyusunu kazmak
- yukarı çıkarmak
- yukarı çekmek
- ağır yük asansörü. be hoist with veya by one's own petard kendi kazdığı çukura düşmek
- kaldıraç yük asansörü
- kendi planının kurbanı olmak.
- yükseltmek, kaldırmak, yukarı çekmek, yükseltme, yukarı kaldırma, ağır yük asansörü