- suç
isim Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış
- yanlış
isim Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." - N. Eray
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- suçluluk
isim Suçlu olma durumu, mücrimlik"Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum." - E. Bener
- suçluluk duygusu
isim, ruh bilimi Kişinin ahlaki, dinî kuralları çiğnediğini sezmesi sonucu bilinçli veya bilinçsiz olarak kapıldığı ve kendisiyle ilgili değer yargılarını sarsan duygu, suçluluk hissi
- kabahat
isim Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet"Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." - P. Safa
- günahkârlık
isim Günahkâr olma durumu"Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir" - E. B. Koryürek
- hata
isim Yanlış"Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." - İ. O. Anar
- mücrimlik
isim Suçluluk
- suçsuz
sıfat Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum
- yanlışlık
isim Yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, hata"Bu sözün doğruluğunu yahut yanlışlığını anlamam için ilk önce bana bülbülün ne çektiğini anlatın." - N. Hikmet
- cürüm mesuliyeti
- günahkârlık duygusu. guilt by association bir kimsenin meşru hareketlerini veya tanıdıklarını şüpheli sayarak gizli suçları olduğunu tahmin etme. guiltless not guilty masum
- suçluluk, sorumluluk, suçluluk duygusu, utanç
- suçsuz .