- doku
isim, anatomi Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
- buğday
isim, bitki bilimi Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum)
- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- tane
isim Herhangi bir sayıda olan şey, adet
- damar
isim, anatomi Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal"Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." - P. Safa
- çizgi
isim Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril"Bu kâğıda üç çizgi çekti." - Ö. Seyfettin
- tohum
isim, bitki bilimi Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane"Bir bez parçasına sardığı boru çiçeği tohumlarını toprağa serpti." - İ. O. Anar
- sepilemek
-i Deri, post vb.ni kullanılabilecek bir duruma getirmek için çeşitli işlemlerden geçirmek, uygulamak, tabaklamak
- tahıl
isim Buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç vb. hasat edilen ürünler ile tohumlarının genel adı, hububat
- azıcık
sıfat Çok az, biraz"Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde." - S. Birsel
- zerre
isim Çok küçük parçacık"Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti." - Ö. Seyfettin
- mizaç
isim Huy, yaradılış, tabiat, karakter"Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?" - N. F. Kısakürek
- huy
isim İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat"Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." - R. N. Güntekin
- tanecik
isim Küçük tane
- hububat
isim Tahıl"Benim memleketim de ziraata elverişlidir, hububat yetiştirir." - R. H. Karay
- habbe
isim Tahıl tanesi, evin
- tanelemek
-i Tanelerini ayırmak"Narı tanelemek."
- granül
isim Bir maddenin en küçük tanesi
- Golf, Green üzerinde görülen bazı çim uzantıları.
- tahıl tanesi
- tahıl tohumu
- deriyi işlemek
- ince da- marlı
- mermer taklidi boyamak
- 065 gram
- aslında kibar olan. with a grain of salt ihtiyatla
- ağaç damarlarını taklit edercesine boyamak
- ağaç ve taşın damarı
- bu damarların düzen lenişi
- eczacı tartısında 0
- hoşuna gitmeyen. close grained sık damarlı. coarse grained iri taneli
- kaba damarlı. cut across the grain ağaç damarlarından kesmek. dye in grain iyice boyamak. fine grained ince taneli
- tahıl, hububat, tane, parça, zerre, tanelemek, parçalamak, hurdalamak, doğramak
- tara
- şüphe ile. graining ağaç damarlarını veya mermeri taklit ederek bo yama .