- yumuşak
sıfat Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı"Pamuk yumuşaktır."
- hoş
sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel
- tatlı
sıfat Şeker tadında olan"Tatlı elma. Tatlı nar."
- güler yüzlü
sıfat Yakınlık gösteren, içten davranan"Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan" - C. S. Tarancı
- uygun
sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- ılıman
sıfat, coğrafya Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim), mutedil"Ilıman bölge."
- cana yakın
sıfat Sevimli"O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı." - Halikarnas Balıkçısı
- şen
sıfat Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli"Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır." - R. Enis
- sempatik
sıfat Sıcakkanlı"Sempatik bir çocuk."
- neşeli
sıfat Sevinçli, keyifli, şen, pürneşe"Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz." - İ. Özel
- sevimli
sıfat Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, cana yakın, şirin, sempatik"O zaman hayat sevimli ve kolaydı." - N. F. Kısakürek
- elverişli
sıfat Uygun, müsait"Halim'e, içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." - A. İlhan
- nazik
sıfat Başkalarına karşı saygılı davranan"Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti." - E. Şafak
- nezaket
isim Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik
- müsait
sıfat Uygun, elverişli"Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz." - N. F. Kısakürek
- sevimlilik
isim Sevimli olma durumu"Sevimliliğinden, yardımseverliğinden hiçbir şey yitirmemişti." - A. Kutlu
- candan
sıfat İçten, yürekten, gönülden, samimi"Candan arkadaşını bir başına bırakıp kaçıyor musun?" - N. Hikmet
- hoş, tatlı, canayakın, güleryüzlü, nazik,
- tatlý
- canayakın
- güler yüzlü hoş
- hayat verici. genially güler yüzlü olarak
- hoşa giden bir davranışla. genial'ity
- nezaket.
- ’ialness sempatik oluş