- yazı
isim Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi"Türklerde yazının kullanılması eskidir."
- yazı
isim Düz yer, ova, kır
- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- koruma
isim Korumak işi"Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." - Y. Kemal
- ilgi
isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
- iyilik
isim İyi olma durumu, salah
- desteklemek
-i Destek koymak"Kapıyı ardından destekleyip varını yoğunu amcasının şerrinden koruyacaktı." - N. Hikmet
- beğenmek
-i İyi veya güzel bulmak"Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu
- kayırmak
-i Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek"Bizi kayıran, arayan yok." - H. R. Gürpınar
- lütuf
isim Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet"Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." - C. Uçuk
- benzemek
-e İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak"Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." - A. H. Tanpınar
- alaka
isim İlgi"Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil." - N. Hikmet
- mektup
isim Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name"Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım" - B. S. Erdoğan
- lütuf iltimas kayırma
- onaylama, onay, destek, kayırma, iltimas, iyilik, yardım, lütuf, yüreklendirmek, desteklemek, onaylamak, lehinde olmak, yanında olmak, iltimas etmek, kayırmak