anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

fast

Kelimeler > F ile başlayan kelimeler > fast nedir ?
fast
fast, fast nedir ,fast ne demek
  • sağlam

    sıfat Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil"En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." - F. R. Atay

  • tez

    sıfat Çabuk olan, süratli

  • tez

    isim, mantık Sav

  • sıkı

    sıfat Dar"Sıkı bir kemer."

  • sabit

    sıfat Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan

  • çabuk

    sıfat Hızlı, müstacel, yavaş karşıtı"Yüreği ağzında, atabildiği kadar çabuk adımlarla o tarafa seğirtti ve çocuğun ardından koridora girdi." - E. Şafak

  • çıkmaz

    isim Sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşamayan yol, sokak"Bu apartmanın olduğu çıkmazda bir garaj, bir eski ahır, üç esrarlı ve daima kapalı depodan başka bir şey yoktur." - H. E. Adıvar

  • ileri

    isim Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı

  • acele

    sıfat Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi"Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor." - E. M. Karakurt

  • derin

    sıfat Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan"Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor." - Ö. Seyfettin

  • hızla

    zarf Çabucak"Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." - A. H. Tanpınar

  • seri

    isim Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi"Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." - S. F. Abasıyanık

  • seri

    sıfat Hızlı"Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti." - R. N. Güntekin

  • suratlı

    sıfat Yüzü ...-yı andıran"Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi." - İ. O. Anar

  • kahvaltı etmek

    hafif yiyeceklerle karın doyurmak"Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım." - A. Haşim

  • hızlı

    sıfat Çabuk, seri, süratli"Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi." - A. Kutlu

  • değişmez

    sıfat Aynen kalan, değişikliğe uğramayan"İşte dünyanın peşin ve değişmez hükmü buydu." - S. Ayverdi

  • dayanmak

    -e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak"Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal

  • ahlaksız

    sıfat Ahlak kurallarına uymayan

  • tamamen

    zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin

  • dayanıklı

    sıfat Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil

  • metin

    isim Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst"Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu." - E. Şafak

  • sıkıca

    zarf Sıkı bir biçimde"İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı." - F. F. Tülbentçi

  • sadık

    sıfat Doğru, gerçek

  • yakında

    zarf Yakın bir yerde"Yakında mı oturuyorsunuz?"

  • ivedi

    sıfat Acele

  • çabucak

    zarf Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hemencek, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, takkadak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yelalim"Yatakta çabucak doğruldu." - A. İlhan

  • süratle

    zarf Çabucak"Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor." - E. M. Karakurt

  • oruç tutmak

    oruç ibadetini yerine getirmek"Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" - N. Cumalı

  • oruç

    isim, din b. (***) Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre kendini alıkoyma"Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" - N. Cumalı

  • hızlıca

    zarf Hızlı bir biçimde"Yaylayı inmiş, ovanın enginliğinde hızlıca yol alıyordu." - N. Araz

  • oruç bozmak

    bir şey yiyerek, içerek orucunu sona erdirmek"Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" - N. Cumalı

  • perhiz

    isim Diyet"Doktorlar hastaları tedavi için perhiz verir, bıçak, ilaç kullanırlar." - M. Kaplan

  • yapışmak

    nsz Yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak"Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki..." - S. F. Abasıyanık

  • hızlı, süratli, seri, çabuk, sıkı, sağlam, sabit, solmaz, sabit,
  • derin bir şekilde
  • eğlenceye düşkün
  • oruç perhiz
  • perhiz bozmak
  • perhiz etmek
  • solmaz
  • sıkı olarak
  • yerinden oynamaz
  • çabuk tez hızlı ileri
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • azıcık
  • cüzi
  • teçhiz
  • görmezlikten gelmek
  • yen
  • kaçınma
  • oradan
  • silahlanmak
  • incecik
  • saygısızlık

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı